Varis: Nedenler, Belirtileri, Tedavisi ve Korunma Yolları
Varis: Nedenler, Belirtileri, Tedavisi ve Korunma YollarıVaris insan vücudundaki toplar damarların çeşitli nedenlerle işlevinin bozulup kirli kanı taşırlar. Damarların Düzgün pompalayamamasından kaynaklanır. Varis toplardamarlardaki kapakçıklarda işlev bozukluğu sonucu düzgün çalışmamasından kaynaklanır. Tüm toplardamarlar (akciğer toplardamarı hariç) kirli kanı akciğere temizlemek için taşırlar. Toplardamarlardaki kapakçıklar işlevi azaldığında basınç etkisi de azalır ve kan damarlarda toplanarak damarı şişirir. Birinci derece varisler damar genişliğini 4 mm e kadar genişletir ve damarı çatlatır.
Neler Varise neden olur ?Varis hastalığı her 100 kişiden 15inde görülebilir. Kadınlarda erkeklere göre 4 kat daha fazla görülür. Ayakta çok durduğumuz zaman damarların zedelenmesi ile varis oluşur. Günde 12 saat ayakta durmayız fakat 12 saat bilgisayar başında oturabiliriz. Günlük çok fazla hareketsiz kalmak da varise neden olur. Varis olmadan önce önlemini almalıyız ve günlük en az 1 saat yürüyüş yapmalıyız.
Kadınların hamilelik döneminde çok fazla hareketsiz kalması ,hareket etmemesi damarlarda kanın birikmesini ve varisi meydana getirir.
Varisler 6 çeşide ayrılır. Damar 4 mmye büyüdüğünde 1. Derece varis olur Hemeroid de bir varis türüdür. Halk arasında basur olarak da bilinir ve anüs bölgesindeki damarların kanı toplaması hastalığıdır. Genellikle diz ve ayaklarda görülür.
Varis tedavisi
Varis BelirtileriKoyu mor ya da mavi damarlar
Bükülmüş ve şişmiş damarlar
Bacaklarda ağrılık hissi acıma
Bir veya birden fazla damarların etrafında kaşıntı
Bacaklarda ağrı
Uzun bir süre oturduktan veya ayakta durduktan sonra oluşan ağrı varisin belirtileri arasındadır.
Varisin Tedavi YöntemleriEğer siz de varis şüphesi duyuyorsanız hızlı bir şekilde doktorunuza başvurunuz yoksa hastalığınızın ilerideki zamanlarında varis ağrılarınız iyice şiddetlenir ve çekilmez bir hal alır. Daha da kötüsü dizinizde yara olur ve bu yaraların geçmesi çok uzun zamanlar alır.Varis tedavisi olanakları arasında varis kremi, cerrahi yöntemler ve doğal besinlerle tedavi vardır.
LAZER TEDAVİSİ: Varis problemlerin lazer tedavisi kullanılması ülkemizde de kullanılan bir yöntemdir. Variste lazer tedavisinde ultrasonla damar içine girilerek çok ince kılcal bir boru yerleştirilir. Bu borucuk kasığa kadar gönderilerek orada lazer enerjisi ile bu damar içten kapatılmaktadır. Bu olay sonucunda eskiden cerrahi yolla çıkartılmakta olan damar yerinde bırakılmakta ama içten kapatılmaktadır. Günümüzde artık lazer kullanmadan da ses dalgaları kullanılarak da varisli damarlar içten kapatılabilmektedir. Özellikle kılcal varis tedavisinde başarılı sonuçlar alınmaktadır.
CERRAHİ YÖNTEM: Çapı 4 mm nin üstünde olan cildin dışına çıkmış parmak kalınlığında olan varislerde kullanılır. Bunun dışında ayakta yara olan hastalarda kullanılır. Hastanede 1-2 gün yatması gerekir. Ayağa kalkıp dolaşması ise 1-2 hafta sonra olur.
SKLEROTERAPİ: Çapı 1 ile 4 mm arasında olan varislere uygulanan tedavidir. Çok ince insülin enjktörleri ile damarların içine bir madde verilir. Bu madde oradaki damarların kapanmasını sağlar. Kapanan damarlar işe yaramaz gibi bir düşünce oluşsa da zaten tedavi edilen varisli damarlar işe yaramayan damarlardır. Kısıtlı bir alanda varisi az olan bir hastada yarım saatlik bir tedavisi olur. Ama iki bacakta yaygın olan varisli hastalar 6-7 defa tedavi olması gerekebilir ve bu yöntemle hasta hemen ayaklanabilir.
Varis Nasıl Önlenir ?
Tamamen varisli damarları önlemek için bir yol yoktur. Ancak, dolaşım ve kas tonusunun iyileştirilmesi varisli damarları iyileştirebilir veya riski azaltabilir. Evde varis rahatsızlığını tedavi etmek için bazı önlemler alabilir. Bunlar arasında;
Spor yapmak
Her gün düzenli yürüyüş yapmak
Kilomuza dikkat etmek
Yüksek topuklu ayakkabı ve sigara kullanımından kaçınmak
Bacaklarımızı gün içinde kalp seviyesinin üstünde tutmak
Düzenli oturuş ya da ayaktaki pozisyonlarımızı değiştirmek bizi varisten korur ve uzak tutar.
Neler Varise neden olur ?Varis hastalığı her 100 kişiden 15inde görülebilir. Kadınlarda erkeklere göre 4 kat daha fazla görülür. Ayakta çok durduğumuz zaman damarların zedelenmesi ile varis oluşur. Günde 12 saat ayakta durmayız fakat 12 saat bilgisayar başında oturabiliriz. Günlük çok fazla hareketsiz kalmak da varise neden olur. Varis olmadan önce önlemini almalıyız ve günlük en az 1 saat yürüyüş yapmalıyız.
Kadınların hamilelik döneminde çok fazla hareketsiz kalması ,hareket etmemesi damarlarda kanın birikmesini ve varisi meydana getirir.
Varisler 6 çeşide ayrılır. Damar 4 mmye büyüdüğünde 1. Derece varis olur Hemeroid de bir varis türüdür. Halk arasında basur olarak da bilinir ve anüs bölgesindeki damarların kanı toplaması hastalığıdır. Genellikle diz ve ayaklarda görülür.
Varis tedavisi
Varis BelirtileriKoyu mor ya da mavi damarlar
Bükülmüş ve şişmiş damarlar
Bacaklarda ağrılık hissi acıma
Bir veya birden fazla damarların etrafında kaşıntı
Bacaklarda ağrı
Uzun bir süre oturduktan veya ayakta durduktan sonra oluşan ağrı varisin belirtileri arasındadır.
Varisin Tedavi YöntemleriEğer siz de varis şüphesi duyuyorsanız hızlı bir şekilde doktorunuza başvurunuz yoksa hastalığınızın ilerideki zamanlarında varis ağrılarınız iyice şiddetlenir ve çekilmez bir hal alır. Daha da kötüsü dizinizde yara olur ve bu yaraların geçmesi çok uzun zamanlar alır.Varis tedavisi olanakları arasında varis kremi, cerrahi yöntemler ve doğal besinlerle tedavi vardır.
LAZER TEDAVİSİ: Varis problemlerin lazer tedavisi kullanılması ülkemizde de kullanılan bir yöntemdir. Variste lazer tedavisinde ultrasonla damar içine girilerek çok ince kılcal bir boru yerleştirilir. Bu borucuk kasığa kadar gönderilerek orada lazer enerjisi ile bu damar içten kapatılmaktadır. Bu olay sonucunda eskiden cerrahi yolla çıkartılmakta olan damar yerinde bırakılmakta ama içten kapatılmaktadır. Günümüzde artık lazer kullanmadan da ses dalgaları kullanılarak da varisli damarlar içten kapatılabilmektedir. Özellikle kılcal varis tedavisinde başarılı sonuçlar alınmaktadır.
CERRAHİ YÖNTEM: Çapı 4 mm nin üstünde olan cildin dışına çıkmış parmak kalınlığında olan varislerde kullanılır. Bunun dışında ayakta yara olan hastalarda kullanılır. Hastanede 1-2 gün yatması gerekir. Ayağa kalkıp dolaşması ise 1-2 hafta sonra olur.
SKLEROTERAPİ: Çapı 1 ile 4 mm arasında olan varislere uygulanan tedavidir. Çok ince insülin enjktörleri ile damarların içine bir madde verilir. Bu madde oradaki damarların kapanmasını sağlar. Kapanan damarlar işe yaramaz gibi bir düşünce oluşsa da zaten tedavi edilen varisli damarlar işe yaramayan damarlardır. Kısıtlı bir alanda varisi az olan bir hastada yarım saatlik bir tedavisi olur. Ama iki bacakta yaygın olan varisli hastalar 6-7 defa tedavi olması gerekebilir ve bu yöntemle hasta hemen ayaklanabilir.
Varis Nasıl Önlenir ?
Tamamen varisli damarları önlemek için bir yol yoktur. Ancak, dolaşım ve kas tonusunun iyileştirilmesi varisli damarları iyileştirebilir veya riski azaltabilir. Evde varis rahatsızlığını tedavi etmek için bazı önlemler alabilir. Bunlar arasında;
Spor yapmak
Her gün düzenli yürüyüş yapmak
Kilomuza dikkat etmek
Yüksek topuklu ayakkabı ve sigara kullanımından kaçınmak
Bacaklarımızı gün içinde kalp seviyesinin üstünde tutmak
Düzenli oturuş ya da ayaktaki pozisyonlarımızı değiştirmek bizi varisten korur ve uzak tutar.
Gözlük hakkında bilgi
Gözlük
Gözlük, çerçeveli mercek ya da merceklerden oluşan bir aksesuar, bir araçtır.
Türk Dil Kurumu, gözlüğü şu şekilde tanımlar: "Görme bozukluğu olan bir kimsenin gözlerinin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç".
Gözlüğün kullanım amacı, görme bozukluğunu gidermek ya da gözleri dış etkenlerden korumaktır. Miyop, hipermetrop ya da astigmat gibi göz bozukluklarında, duruma göre yakını ya da uzağı görmeyi sağlayan gözlük, aynı zamanda güneş ışığı parlaklığı, UV gibi Elektromanyetik ışınımlardan koruma amaçlı ya da bir aksesuar olarak kullanılmaktadır.
Gözlük, plastik ya da metal vb. bir çerçeve içine oturtulmuş, cam, plastik ya da cam ve plastik karışımı malzemeden özel olarak yapılır. Kaynakçı ya da dalgıç gözlüğü gibi özel amaçlı kullanılanları da bulunan bu araç, bir göz doktoru tarafından yapılan ölçüm ve araştırma sonucunda, yazılan reçeteye göre, konunun uzmanı olan yetkin kişilerce (optisyen) bilimsel yöntemlerle kişiye özel olarak hazırlanır.
Tarihçe
8. yy. Mısır hiyeroglifleri'nde elde edilen bulgulara göre "basit cam mercekler"den sözedilmekteydi. Görme bozukluğunu giderme amaçlı gözlüklerin ise, 12 yy. sonları ve 13. yy başında cam endüstrisi gelişmiş olan Venedik'te kullanıldığı, bugünkü kullanım şekline en yakın halinin ingiliz bilimadamı ve filozof Roger Bacon tarafından yapıldığı bilinmektedir. İlk başlarda gözlük, elle tutulan "lorgnette" denen modeldeyken, daha sonra "kelebek" adı verilen, gözlerin önüne, burun üstüne oturtulan model geliştirildi. "Monokl" denen ve tek gözde, göz çevresi kaslarıyla sıkıştırılarak kullanılan modeller gibi aşamalar geçiren gözlük, 1727 yılında Londra'da Edward Scarlett'in gözlük sapını bulmasıyla bugünkü şekline kavuştu. İlk gözlükçü dükkânı 1783'de Philadelphia'da açıldı. Önceleri elde üretilen gözlük, daha sonra fabrikasyon üretime geçerek maliyetlerinin de düşmesiyle çoğalarak yaygınlaştı. Yaşam kalitesini artırarak görme bozukluklarını gidermesi açısından gözlüğün insanlığın gelişimine oldukça önemli bir katkısı vardır.
Bazı gözlük çeşitleri
Koruma gözlüğü
Gözlük, çerçeveli mercek ya da merceklerden oluşan bir aksesuar, bir araçtır.
Türk Dil Kurumu, gözlüğü şu şekilde tanımlar: "Görme bozukluğu olan bir kimsenin gözlerinin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç".
Gözlüğün kullanım amacı, görme bozukluğunu gidermek ya da gözleri dış etkenlerden korumaktır. Miyop, hipermetrop ya da astigmat gibi göz bozukluklarında, duruma göre yakını ya da uzağı görmeyi sağlayan gözlük, aynı zamanda güneş ışığı parlaklığı, UV gibi Elektromanyetik ışınımlardan koruma amaçlı ya da bir aksesuar olarak kullanılmaktadır.
Gözlük, plastik ya da metal vb. bir çerçeve içine oturtulmuş, cam, plastik ya da cam ve plastik karışımı malzemeden özel olarak yapılır. Kaynakçı ya da dalgıç gözlüğü gibi özel amaçlı kullanılanları da bulunan bu araç, bir göz doktoru tarafından yapılan ölçüm ve araştırma sonucunda, yazılan reçeteye göre, konunun uzmanı olan yetkin kişilerce (optisyen) bilimsel yöntemlerle kişiye özel olarak hazırlanır.
Tarihçe
8. yy. Mısır hiyeroglifleri'nde elde edilen bulgulara göre "basit cam mercekler"den sözedilmekteydi. Görme bozukluğunu giderme amaçlı gözlüklerin ise, 12 yy. sonları ve 13. yy başında cam endüstrisi gelişmiş olan Venedik'te kullanıldığı, bugünkü kullanım şekline en yakın halinin ingiliz bilimadamı ve filozof Roger Bacon tarafından yapıldığı bilinmektedir. İlk başlarda gözlük, elle tutulan "lorgnette" denen modeldeyken, daha sonra "kelebek" adı verilen, gözlerin önüne, burun üstüne oturtulan model geliştirildi. "Monokl" denen ve tek gözde, göz çevresi kaslarıyla sıkıştırılarak kullanılan modeller gibi aşamalar geçiren gözlük, 1727 yılında Londra'da Edward Scarlett'in gözlük sapını bulmasıyla bugünkü şekline kavuştu. İlk gözlükçü dükkânı 1783'de Philadelphia'da açıldı. Önceleri elde üretilen gözlük, daha sonra fabrikasyon üretime geçerek maliyetlerinin de düşmesiyle çoğalarak yaygınlaştı. Yaşam kalitesini artırarak görme bozukluklarını gidermesi açısından gözlüğün insanlığın gelişimine oldukça önemli bir katkısı vardır.
Bazı gözlük çeşitleri
Koruma gözlüğü
- Güneş gözlüğü
- Yüzücü gözlüğü
- Kaynakçı gözlüğü
- Dalgıç gözlüğü
- At gözlüğü